Sayın müdürüm, değerli öğretmen arkadaşlarım, sayın veliler, sevgili öğrenciler,
Yeni bir eğitim yılının ilk gününde, sizlerle birlikte olmanın, Türkiye'nin aydınlık geleceği olan çocuklarımızı yetiştirecek değerli meslektaşlarımla ve ülkemizin geleceği çocuklarımızla birlikte olmanın farklı heyecanı ve gururu içinde sizleri saygıyla selamlıyorum. Sözlerime; Çin Bilgesi Kuan Tzu'nıın çok bilinen ve çok söylenen dizeleriyle başlamak istiyorum; "Bir yıl sonrasını düşünüyorsan, tohum ek ağaç dik; on yıl sonrasıysa tasarladığın ama yüz yıl sonrasıysa düşündüğün; öyleyse halkı eğit... Bir kez ürün verir, ekersen tohum; eğer dikersen bir kez, on kez ürün verir ağaç, Eğer halkı eğitirsen, yüz kez olur bu ürün..." Evet; yıllar, yüzyıllar öncesinden bize böyle sesleniyor Kuan Tzu; Gerçekten de eğitime değer vermek, eğitimi olmazsa olmazların içine almak, çağdaş toplum olmanın en temel ve en vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bunu başarabilen toplumlar, toplumsal kalkınmayı çağdaşları olan toplumlara göre daha önce başarabilmiş toplumlardır. Bunu başaramayan toplumların kaderi ise geri kalmışlığın kalın çizgileri içinde kalmak olmuştur. Başöğretmen Atatürk'ün ; "Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" diye hitap ettiği değerli meslektaşlarım; Ulu önderimizin bize yüklediği gelecek nesilleri yetiştirme sorumluluğu çok büyük bir güvenin ifadesidir. Kuşak çatışmaları yaşanırken anne çocuk, dede torun arasında; biz çocukları gençleri anlamak sıkı bir iletişim kurmak ve onları geleceğe hazırlamak gibi bir sorumluluğumuzun olduğunu bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız. Amacımız bilgi aktarmak değil, bilgiye ulaşmanın yollarını araştıran, bulabilen, bilgiyi paylaşabilen, teknolojiyi üretebilen ve insanlığın yararına kullanabilen dinamik, özgüvenli bir nesil yetiştirmek olmalıdır. Ülkemizin geleceği, geleceğimizin güvencesi sevgili öğrenciler; Ülkemiz, okuyabilmek uğruna yirmi kilometreyi çıplak ayakla yürüyen öğrencilerden, bir sınıfta doksan, bir sırada birlikte oturan beş öğrenciden, bilgisayarın ancak adının bilindiği günlerden bu günlere geldi. Sizler, okulumuzda, tek kişilik sıralarda, çağın teknolojik araçlarıyla donatılmış dersliklerde, her biri alanında uzmanlaşmış öğretmenlerin elinde eğitim göreceksiniz. Siz sevgili öğrencilerimizden tek isteğimiz, çok çalışmanız asla yılgınlığa düşmemenizdir. Unutmayınız ki öğretmenleriniz ve velileriniz zorlandığınız her konuda her zaman size destek olacaklardır. Saygıdeğer Veliler; Devletimizin, bizim ve sizin ortak amacı öğrencilerimizi geleceğe en donanımlı şekilde hazırlayabilmektir. Bu ortak amacı gerçekleştirmede sizlerin görevi öğrencinize, okulunuza sahip çıkmak ve desteklemektir. Bu nedenle sürekli okulumuzu, öğretmenlerinizi ziyaret ediniz. Öğrencinizle ilgili olunuz. Öğrencinizin yalnızca öğretim yönünden değil, eğitim yönünden de gelişmesi için imkânlarınızı sonuna kadar kullanınız. Onlara güveniniz, güven veriniz, başarılı yanlarını ön plana çıkarınız, başarısız olduklarında da asla vazgeçmemelerini söyleyerek umut aşılayınız. Onlara avucunuzda bir kuşu tutar gibi yaklaşınız. Avucunuzu sonuna kadar açarsanız kuş elinizden uçar gider; avucunuzu sıkı sıkıya kapatırsanız da ölümüne sebep olursunuz.
Sözlerimi Atatürk' ün bize ışık tutan hedef gösteren şu sözleriyle son veriyorum; “Eğitimde feda edilecek tek bir fert yoktur” 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılının, öğrenci, öğretmen, yönetici ve Milletimize hayırlı olmasını diler, sevgi ve saygılarımı sunarım. İlköğretim Haftası kutlu olsun.